Yeri geldiğinde toplumun yanlış düşünce ve uygulamarıyla sürtüşmek ve onları düzeltmek. Onların söylediğini kale almamak
2298- أَخْبَرَنَا جَرِيرٌ، عَنْ مَنْصُورٍ، عَنْ إِبْرَاهِيمَ، عَنِ الأَسْوَدِ بْنِ يَزِيدَ، عَنْ أَبِي السَّنَابِلِ، قَالَ: وَضَعَتْ سُبَيْعَةُ بَعْدَ عِشْرِينَ لَيْلَةٍ أَوْ ثَلاَثَةٍ وَعِشْرِينَ مِنْ وَفَاةِ زَوْجِهَا، فَلَمَّا تَعَلَّتْ تَشَوَّفَتْ لِلأَزْوَاجِ، فَعِيبَ ذَلِكَ عَلَيْهَا، فَذَكَرَتْ ذَلِكَ لِرَسُولِ اللهِ صَلى الله عَلَيهِ وسَلم، فَقَالَ رَسُولُ اللهِ صَلى الله عَلَيهِ وسَلم: مَا يَمْنَعُهَا وَقَدِ انْقَضَى أَجَلُهَا؟.
2298- Esved b. Yezid, Ebu’s-Senâbil’den aktarmaktadır: Subey’a bint Haris (radiyallahu anha) eşinin vefatından yirmi veya yirmi üç gün sonra doğum yaptı. [Nifastan] temizlenip iyileşince [evlenmek için eş adayı olan] erkeklere kendini hazırlayıp [süslenmeye başladı] ama insanlar bundan dolayı onu ayıpladılar. O da durumu Resûlullah’a (sallallahu aleyhi ve sellem) anlatınca Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) “Onu bundan alıkoyacak ne var ki? İddeti bitmedi mi?” buyurdu.[1]
2299- أَخْبَرَنَا يَحْيَى بْنُ حَمَّادٍ، حَدَّثنا أَبُو عَوَانَةَ، عَنْ مَنْصُورٍ، عَنْ إِبْرَاهِيمَ، عَنِ الأَسْوَدِ، عَنْ أَبِي السَّنَابِلِ بْنِ بَعْكَكٍ، عَنِ النَّبِيِّ صَلى الله عَلَيهِ وسَلم، مِثْلَهُ.
2299- Aynı hadis farklı bir sened ile benzer olarak aktarılmıştır.[2]
2300- أَخْبَرَنَا عَبْدُ الأَعْلَى، حَدَّثنا دَاوُدُ، وَهُوَ ابْنُ أَبِي هِنْدَ، عَنِ الشَّعْبِيِّ، عَنْ مَسْرُوقٍ، [وَ] ابْنِ عُتْبَةَ، أَنَّهُمَا كَتَبَا إِلَى سُبَيْعَةَ بِنْتِ الْحَارِثِ يَسْأَلاَنِهَا عَنْ أَمْرِهَا، فَكَتَبَتْ إِلَيْهِمَا ؛ أَنَّهَا وَضَعَتْ بَعْدَ وَفَاةِ زَوْجِهَا بِخَمْسٍ وَعِشْرِينَ لَيْلَةً، فَتَهَيَّأَتْ لِتَطْلُبَ الْخَيْرَ، فَمَرَّ بِهَا أَبُو السَّنَابِلِ، فَقَالَ لَهَا: قَدْ أَسْرَعْتِ، اعْتَدِّي آخِرَ الأَجَلَيْنِ أَرْبَعَةَ أَشْهُرٍ وَعَشْرًا، فَأَتَتْ رَسُولَ اللهِ صَلى الله عَلَيهِ وسَلم فَقَالَتِ: اسْتَغْفِرْ لِي يَا رَسُولَ اللهِ، فَقَالَ: وَمِمَّ ذَاكَ؟ قَالَتْ: فَأَخْبَرْتُهُ الْخَبَرَ، فَقَالَ: إِنْ وَجَدْتِ رَجُلاً صَالِحًا فَتَزَوَّجِي.
2300- Şa’bî, Mesruk ve İbn Utbe’den aktarmaktadır: Mesruk ve İbn Utbe, Subey’a bint Hâris’e durumunu sormak için mektup yazdılar. O da onlara mektup yazarak şöyle cevap verdi: “Kocamın vefatından yirmi beş gün sonra doğum yaptım. Sonra [evlilik adına hayırlı bir] eş bulmak için hazırlanmaya koyuldum. O sırada Ebu’s-Senâbil yanıma uğradı ve bana “Çok acele ettin. İki sürenin [hamilelik ve yas iddetinin] en uzun olanını, yani dört ay on günlük iddetini tamamlamalısın” dedi. Ben de Resûlullah’a (sallallahu aleyhi ve sellem) geldim ve “Ey Allah’ın elçisi! Benim için Allah’tan mağfiret dile” dedim. Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) “Neden dolayı?” diye sordu. Ben de olanları anlattım. Bunun üzerine Resûlullah (sallallahu aleyhi ve sellem) “Salih bir adam bulursan evlen” buyurdu.[3]
2301- أَخْبَرَنَا النَّضْرُ، حَدَّثنا صَالِحُ بْنُ أَبِي الأَخْضَرِ، عَنِ ابْنِ شِهَابٍ، عَنْ عُبَيْدِ اللهِ بْنِ عَبْدِ اللهِ بْنِ عُتْبَةَ، أَنَّ عَبْدَ اللهِ بْنَ عُتْبَةَ كَتَبَ إِلَى عَبْدِ اللهِ بْنِ الأَرْقَمِ أَنْ يَدْخُلَ عَلَى سُبَيْعَةَ فَيَسْأَلَهَا عَنْ مَا أَفْتَاهَا رَسُولُ اللهِ صَلى الله عَلَيهِ وسَلم، فَزَعَمَتْ أَنَّهَا كَانَتْ عِنْدَ زَوْجِهَا سَعْدِ ابْنِ خَوْلَةَ، فَتُوُفِّيَ عَنْهَا عَامَ حَجَّةِ الْوَدَاعِ وَهِيَ حُبْلَى، فَوَضَعَتْ حَمْلَهَا بَعْدَ لَيَالٍ، فَلَمَّا وَضَعَتْ تَجَمَّلَتْ، فَمَرَّ بِهَا أَبُو السَّنَابِلِ، فَقَالَ لَهَا: لَعَلَّكِ تَرْجِينَ النِّكَاحَ، لاَ وَاللهِ حَتَّى يَمُرَّ بِكِ أَرْبَعَةُ أَشْهُرٍ وَعَشْرٌ مِنْ وَفَاةِ زَوْجِكِ، فَأَتَتْ رَسُولَ اللهِ صَلى الله عَلَيهِ وسَلم، فَذَكَرَتْ ذَلِكَ لَهُ، فَقَالَ لَهَا: قَدْ حَلَلْتِ.
2301- İbn Şihab, Ubeydullah b. Abdullah b. Utbe’den aktarmaktadrı: Abdullah b. Utbe, Abdullah b. Erkam’a mektup yazarak Subey’a’ya gitmesini ve Resûlullah’ın (sallallahu aleyhi ve sellem) [onun durumu hakkında] ne fetva verdiğini sormasını sitedi. Subey’a şunları söyledi: Ben, kocam Sad b. Havle ile beraberdim. Veda haccı sırasında ben hamileyken vefat etti. Günler sonra doğum yaptım. Doğumdan sonra [iddetimin bittiğini düşünerek] süslendim. Ebu’s-Senâbil bana uğradı ve “Heralde evlenmek istiyorsun ama eşinin ölümünden dört ay on gün geçmedikçe vallahi evlenemezsin” dedi. Bunun üzerine Resûlullah’ın (sallallahu aleyhi ve sellem) yanına geldim ve olanları ona anlattım. “İddetin bitmiştir [evlenmeye müsaitsin artık]” buyurdu.[4]
2302- أَخْبَرَنَا عَبْدُ الرَّزَّاقِ، حَدَّثنا مَعْمَرٌ، عَنْ يَحْيَى بْنِ أَبِي كَثِيرٍ، عَنْ أَبِي سَلَمَةَ قَالَ: سُئِلَ ابْنُ عَبَّاسٍ وَأَبُو هُرَيْرَةَ عَنِ امْرَأَةٍ تُوُفِّيَ عَنْهَا فَوَضَعَتْ قَبْلَ أَرْبَعَةِ أَشْهُرٍ وَعَشْرٍ، فَقَالَ ابْنُ عَبَّاسٍ: تَعْتَدُّ آخِرَ الأَجَلَيْنِ، فَقَالَ أَبُو سَلَمَةَ: إِذَا وَضَعَتْ مَا فِي بَطْنِهَا فَقَدْ حَلَّتْ، فَقَالَ أَبُو هُرَيْرَةَ: أَنَا مَعُ ابْنِ أَخِي – يَعْنِي: أَبَا سَلَمَةَ بْنَ عَبْدِ الرَّحْمَنِ، فَأَرْسَلُوا إِلَى أُمِّ سَلَمَةَ وَهِيَ فِي حُجْرَتِهَا فِي الْمَسْجِدِ يَسْأَلُونَهَا عَنْ ذَلِكَ، فَأَخْبَرَتْ ؛ أَنَّ سُبَيْعَةَ بِنْتَ الْحَارِثِ وَضَعَتْ بَعْدَ وَفَاةِ زَوْجِهَا بِلَيَالٍ، فَمَرَّ بِهَا أَبُو السَّنَابِلِ بْنُ بَعْكَكٍ حِينَ تَعَلَّتْ مِنْ نِفَاسِهَا، وَقَدْ لَبِسَتْ وَاكْتَحَلَتْ، فَقَالَ لَهَا: أَتُرِيدِينَ النِّكَاحَ؟ لاَ، حَتَّى تَقْضِيَ أَرْبَعَةَ أَشْهُرٍ وَعَشْرًا، فَأَتَتْ رَسُولَ اللهِ صَلى الله عَلَيهِ وسَلم فَذَكَرَتْ ذَلِكَ لَهُ، فَأَمَرَهَا أَنْ تَنْكِحَ.
[1] Tirmizi, 3/489; Nesai, 6/190; İbn Mace, 1/653. Ricali sikadır. Esved’in Ebu’s-Senabil’den simaı varsa sahihtir. Misver b. Mahrame’den şahidi vardır.
[2] Tahrici geçmiştir. Ricali sikadır. Esved’in Ebu’s-Senabil’den simaı varsa sahihtir. Misver b. Mahrame’den şahidi vardır.
[3] İbn Mace, 1/653; Taberani, Kebir, 24/293. Ricali sikadır.
[4] Buhari, 7/72; Müslim, 1484; Ebu Davud, 2/728; Nesai, 6/194; Ahmed, 6/432. Bu isnad hasendir. Salih b. Ebu’l-Ahdar tam bir mutâbaat ile mutâbaat edilmiştir. Hadis başka vecihlerden sahihtir.