KADERE İMANIN ÖNEMİ

KADERE İMANIN ÖNEMİ

77-İbnü’d Deylemi (radıyallahü anh)’den gelen rivâyete göre kendisi şöyle demiştir:

Kader konusunda bir şey (şüphe) benim içime girdi. Ben bunun, dinimi ve durumumu bozmasından korktum. Bunun üzerine Ubey bin Kab (radıyallahü anh)’e vardım ve (Ey Ebel Münzir! Bu Kader meselesi hakkında gerçekten bir şey (şüphe) kalbime girdi. Ben de dinim ve halimden korktum. Kader meselesi ile ilgili aydınlatıcı bir şeyler bana söyle. Senin sözlerinden istifade ettirmesini Allah’tan umarım. ) dedim. Ubey (radıyallahü anh) :

( Eğer Allah, sahip olduğu göklerin halkını ve yer (küresin)in halkını tazip etseydi onlara zulüm etmiş olmadan azab vermiş olurdu. Eğer onlara merhamet etseydi Allah’ın rahmeti, onlar için kendilerinin işledikleri amellerinin karşılığından daha hayırlı olurdu ve eğer senin uhud dağı kadar altının veya Uhud dağı kadar (malın) olup hepsini Allah yolunda harcasaydın sen kadere inanmadıkça ve senin başına gelmiş olan şeylerin gelmemesinin imkansızlığını ve başına gelmemiş olan bir şeyin gelmesinin imkansız olduğunu bilmedikçe, harcadığın hayratın kabul edilmiş olmazdı. Şayet bu itikaddan başka bir inanç üzerinde ölürsen muhakkak Cehenneme gireceğini bilmedikçe bu hayratı yapmış olsaydın bile kabul edilmezdi. Kardeşim Abdullah İbni Mesud’a varıp ona (da Kader meselesini sormanda senin için mahzur yok ), dedi

(İbnü’d Deylemi diyor ki) : Bunun üzerine ben Abdullah İbni Mesud (radıyallahü anh)’a vardım. Ona sordum. O da Ubeyy bin Kab’ın söylediklerinin benzerini anlattı ve ( Huzeyfe (radıyallahü anh)’e gitmen fena olmaz) dedi. Bundan sonra Huzeyfe (radıyallahü anh)‘in yanına gidip (bu meseleyi) ona sordum. Kendisi de Ubeyy ve İbni Mesud (radıyallahü anh)’in sözlerine benzer sözler söyledi ve: ( Zeyd bin Sabit’e git ona sor. ) dedi. Bunun üzerine Zeyd (radıyallahü anh)’e vardım. Ona da sordum. Zeyd (radıyallahü anh) : Ben Resûlüllah (sallallahü aleyhi ve sellem)’den işittim. Şöyle buyurdu :

( Eğer Allah, sahip olduğu göklerin halkını ve yer (küresin)in halkını tazib etseydi onlara zulüm etmiş olmadan azab vermiş olurdu. Eğer onlara merhamet etseydi Allah’ın rahmeti onlar için kendilerinin işledikleri amellerinin karşılığında daha hayırlı olurdu ve eğer senin Uhud kadar altın veya Uhud dağı kadar altının olup hepsini Allah yolunda harcasaydın, sen Kader’in hepsine inanmadıkça ve senin başına gelmiş olan şeylerin gelmemesinin imkansızlığını ve başına gelmemiş olan şeylerin gelmesinin imkansız olduğunu bilmedikçe (inanıp kabul etmedikçe); keza anlatılan bu itikaddan başka bir akide üzerinde ölürsen şüphesiz cehenneme gireceğini kesinlikle kabullenerek bilmedikçe (yaptığın harcama) senden kabul edilmezdi. )

[İbni Mace, 77]

Paylaş
0 0 votes
Article Rating
Subscribe
Bildir
guest

0 Yorum
Eskiler
En Yeniler Beğenilenler
Inline Feedbacks
Tüm yorumları gör.
0
Değerli yorumlarınızı esirgemeyin, buyrun!x