İbn Avn: üç şeyi hem kendim hem de kardeşlerim için severim; Kuran, kişi onu tedebbür eder ve tefekkür eder, olur ki bilmediği bir ilimi öğrenir. Sünnet ki onu talep eder ve araştırır. Ve insanları hayır olduğu müddetçe kendi hallerine bırakır.

Paylaş

Fullani: tüm bu hadisler ve eserler gösteriyor ki ilim Allah’ın kitabında, elçisinin sünnetinde, icmada ve nassın olmadığı yerde bu asıllara uygun kıyastadır. Fıkıh kitaplarında asabiyyet ile belirlenen reyler değil

Paylaş

Ebu-l Muzaffer es-Sem’âni (v. 489) dedi ki: „Marifet ehlinden birisi şöyle demiştir: ‘Akıl bize, ancak kulluğu yerine getirmemiz için verilmiştir, Rububiyet’i (keşfedip) anlamak için değil. Öyleyse her kim, kulluk için verilmiş olan şeyi, rububiyeti idrak etmekle oyalarsa,hem kulluğu kaçırmış, hem de rububiyeti idrak edememiş olur!” [Ebu-l Muzaffer es-Sem’ânî, el-İntisâru li-Ashâbi-l Hadîs, s. 79]

Paylaş

Yahya b. Adem: Peygamberin, Ebu Bekr’in ve Ömer’in sünneti diye peygamber vefat ettikten sonra işin o şekilde devam ettiğini belirtmek için söylenir. Yoksa Resulullah’ın sözmden sonra kimsenin sözüne ihtiyaç yoktur. Fullani: “Raşid halifelerimin sünnetine tutunun” hadisi de böyle anlaşılmalıdır. Halifelerin Resulullah’ın sünnetinden ayrı bir sünneti yoktur.

Paylaş

Eğer şu hadisi okuduğunda gözüne ilk olarak müjdenin büyüklüğü değil de nuzul meselesi çarpıyorsa bu aklının ve kalbinin selametinin bozulduğuna ve zihninin kodlandığına işarettir.Şu hadisi sıfat mevzusuna indirgememiz bedbahtlığımızın işaretidir. Sahabe bu hadisin müjdesi üzere amel etti, ağızlarını tuttu. Biz ise tembellik edip anca kelama daldık.

“Rabbimiz tebareke ve teala her gecenin son üçte birinde dünya semasına iner ve “Dua eden yok mu kabul edeyim! İsteyen…
Paylaş

Ebu Davud’a göre mürsel hadis; mürsele zıt bir müsned yoksa, konuyla ilgili müsned bir rivayet olmayacak, bu şartlar ile mürselle ihticac edilir ama kuvvet olarak muttasıl gibi değildir.

Paylaş