“Beyan, yani istediğini kolayca dile getirme becerisi, Allah’ın bir lutfu iken, kendini ifadede güçlük çekme durumu ise şeytanın bir etkilemesi ile meydana gelir. Beyan, yani istediğini kolaylıkla ifade etme becerisi, çok konuşarak değil, hakkı yerli yerince ifade ile mümkün olur.
Ebu Hureyre(ra.)’dan Rasulullah(sav) şöyle buyurmuştur:
“Beyan, yani istediğini kolayca dile getirme becerisi, Allah’ın bir lutfu iken, kendini ifadede güçlük çekme durumu ise şeytanın bir etkilemesi ile meydana gelir. Beyan, yani istediğini kolaylıkla ifade etme becerisi, çok konuşarak değil, hakkı yerli yerince ifade ile mümkün olur. Beyan güçlülüğü ise, az söylemekle değil, hakkı(ifade edemeyip) onu küçük düşürmekle meydana gelir.”
[Suneni Evzai 117, İbn Hibban(el-ihsan’la birlikte) VII/520 Hd. No:5766, Mevariduz-zaman 492 Hd. No:2010]
Kur’an’da İbrahim(as)’ın özelliklerinden biride gerek firavunlara, gerek kavmine, gerek akrabalarına ve gerekse şahıslara sunduğu beyan ve hüccetlerdir. Ve alimlere göre bu Allah tarafından Hz. İbrahim’e verilmiş bir mucizedir. Buradan İbrahim(as)’ın hakkı beyan etmede mertebesinin ne kadar yüksek olduğunu anlayabiliriz.
En’am Suresi 83. Ayet:
“İşte bu, kavmine karşı İbrahim´e verdiğimiz delillerimizdir. Biz dilediğimiz kimselerin derecelerini yükseltiriz. Şüphesiz ki senin Rabbin hikmet sahibidir, hakkıyle bilendir.”