Kur’an’da nesh olduğunun hadisten kanıtı
1673- أَخْبَرَنَا عَبْدُ الرَّحْمَنِ بْنُ مَهْدِيٍّ، حَدَّثنا مُعَاوِيَةُ، عَنْ أَبِي الزَّاهِرِيَّةِ، وَاسْمُهُ حُدَيْرُ بْنُ كُرَيْبٍ، عَنْ جُبَيْرِ بْنِ نُفَيْرٍ، قَالَ: دَخَلْتُ عَلَى عَائِشَةَ، فَقَالَتْ لِي: هَلْ تَقْرَأُ سُورَةَ الْمَائِدَةِ؟ فَقُلْتُ: نَعَمْ، قَالَتْ: فَإِنَّهَا مِنْ آخِرِ مَا أُنْزِلَ، فَمَا وَجَدْتُمْ فِيهَا مِنْ حَلاَلٍ فَاسْتَحِلُّوهُ، وَمَا وَجَدْتُمْ فِيهَا مِنْ حَرَامٍ فَحَرِّمُوهُ، فَسَأَلَهَا عَنْ خُلُقِ رَسُولِ اللهِ صَلى الله عَلَيهِ وسَلم، فَقَالَتْ: الْقُرْآنُ.
1673- Cübeyr b. Nüfeyr, Aişe’den (radiyallahu anha) aktarmaktadır: Aişe’nin yanına girdim. Bana “Maide suresini okuyor musun?” dedi. “Evet” dedim. “Zira o en son inen suredir. Onda bulduğunuz helalleri [nesh olmadığı için son hüküm olarak] helal kabul edin ve onda bulduğunuz haramları haram kabul edin.” dedi. Ona Resûlullah’ın (sallallahu aleyhi ve sellem) ahlakından sordum. “Kur’an’dı” dedi.[1]
[1] İshak b. Rahuye, 1673; Nesai, 11/388; Ahmed, 18/125; Hakim, 2/311. İsnadı hasendir.