Selefin müteşabih naslara dalmamasındaki en önemli etkenlerden biri, onların selim bir fıtrata ve anlayışa sahip olmaları.
Selefin müteşabih naslara dalmamasındaki en önemli etkenlerden biri onların selim bir fıtrata ve anlayışa sahip olmaları.
Bugün ise bizler kalpleri kararmış, akılları çeşitli fikir akımlarıyla bulanmış; naslarda açık arayan, amele değil edebiyat parçalamaya dönük bir yaklaşıma sahibiz.
Yani İmam Müslim (758) bize “Allah gecenin son vaktinde dünya semasına iner ve dua eden yok mu kabul edeyim, bağışlanma dileyen yok mu bağışlayayım.” hadisini nakleder. Bizler ise bu hadisle gece sonunda kalkıp dua edip istiğfar edecemiğize “Allah dünya semasına iner mi inmez mi, bu ne demek” diye bunun peşine düşeriz.
Sanki ucundan da olsa Ali İmran Süresinde bahsedilen fitne çıkarma arzusu ile müteşabihlerin peşine düşenleri anlatan ayetin manası içine giriyoruz. Zira bu ayeti Hz. Aişe’ye açıklayan Allah Rasulu şöyle demişti. “Ey Aişe eğer müteşabihleri takip eden bir topluluk görürsen bilki onlar bu ayette bahsi geçen kimselerdir. Onlardan uzak dur.”(Buhari 4547)
~~
هُوَ ٱلَّذِيٓ أَنزَلَ عَلَيۡكَ ٱلۡكِتَٰبَ مِنۡهُ ءَايَٰتٞ مُّحۡكَمَٰتٌ هُنَّ أُمُّ ٱلۡكِتَٰبِ وَأُخَرُ مُتَشَٰبِهَٰتٞۖ فَأَمَّا ٱلَّذِينَ فِي قُلُوبِهِمۡ زَيۡغٞ فَيَتَّبِعُونَ مَا تَشَٰبَهَ مِنۡهُ ٱبۡتِغَآءَ ٱلۡفِتۡنَةِ وَٱبۡتِغَآءَ تَأۡوِيلِهِۦۖ وَمَا يَعۡلَمُ تَأۡوِيلَهُۥٓ إِلَّا ٱللَّهُۗ وَٱلرَّسِخُونَ فِي ٱلۡعِلۡمِ يَقُولُونَ ءَامَنَّا بِهِۦ كُلّٞ مِّنۡ عِندِ رَبِّنَاۗ وَمَا يَذَّكَّرُ إِلَّآ أُوْلُواْ ٱلۡأَلۡبَٰبِ
Sana bu kitabi indiren O’dur. Bunun âyetlerinden bir kismi muhkemdir ki, bu âyetler, kitabin anasi (asli) demektir. Diger bir kismi da mütesabih âyetlerdir. Kalblerinde kaypaklik olanlar, sirf fitne çikarmak için, bir de kendi keyflerine göre te’vil yapmak için onun mütesabih olanlarinin pesine düserler. Halbuki onun te’vilini Allah’dan baska kimse bilmez. Ilimde uzman olanlar, “Biz buna inandik, hepsi Rabbimiz katindandir.” derler. Üstün akillilardan baskasi da derin düsünmez.
-Sure Âl-i İmrân, âyet 7
~
4547 حَدَّثَنَا عَبْدُ اللَّهِ بْنُ مَسْلَمَةَ ، حَدَّثَنَا يَزِيدُ بْنُ إِبْرَاهِيمَ التُّسْتَرِيُّ ، عَنِ ابْنِ أَبِي مُلَيْكَةَ ، عَنِ الْقَاسِمِ بْنِ مُحَمَّدٍ ، عَنْ عَائِشَةَ رَضِيَ اللَّهُ عَنْهَا قَالَتْ : تَلَا رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ هَذِهِ الْآيَةَ : { هُوَ الَّذِي أَنْزَلَ عَلَيْكَ الْكِتَابَ مِنْهُ آيَاتٌ مُحْكَمَاتٌ هُنَّ أُمُّ الْكِتَابِ وَأُخَرُ مُتَشَابِهَاتٌ فَأَمَّا الَّذِينَ فِي قُلُوبِهِمْ زَيْغٌ فَيَتَّبِعُونَ مَا تَشَابَهَ مِنْهُ ابْتِغَاءَ الْفِتْنَةِ وَابْتِغَاءَ تَأْوِيلِهِ }. إِلَى قَوْلِهِ : { أُولُو الْأَلْبَابِ }. قَالَتْ : قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ : ” فَإِذَا رَأَيْتِ الَّذِينَ يَتَّبِعُونَ مَا تَشَابَهَ مِنْهُ فَأُولَئِكِ الَّذِينَ سَمَّى اللَّهُ، فَاحْذَرُوهُمْ “.