İslam’ı Rehber Edinmek [Hutbe Olarak Hazırlanmıştır]

İslam’ı Rehber Edinmek [Hutbe Olarak Hazırlanmıştır]

*وَمَا كَانَ لِمُؤْمِنٍ وَلَا مُؤْمِنَةٍ إِذَا قَضَى اللَّهُ وَرَسُولُهُ أَمْرًا أَن يَكُونَ لَهُمُ الْخِيَرَةُ مِنْ أَمْرِهِمْ ۗ وَمَن يَعْصِ اللَّهَ وَرَسُولَهُ فَقَدْ ضَلَّ ضَلَالًا مُّبِينًا* (Ahzab-36)

*لا يؤمن أحدكم حتى يكون هواه تبعا لما جئت به* (İbn Ebi Asım)

İslam’ı Rehber Edinmek

İslam ile şereflenmiş müslüman!

Zamanında bir mizah dergisinde şöyle yazıyor imiş:

“Türk vatandaşı İsviçre medeni kanununa göre evlenen, İtalya ceza yasasına göre cezalandırılan, Alman ceza muhakemeleri yasasına göre yargılanan, Fransız idare hukukuna göre idare edilen ve İslam hukukuna göre gömülen kişidir.”

Güldürü olsun diye yazılan bu pasaj maalesef acınası durum ve vaziyetimizi ortaya sermekte.

Bir müslüman gibi evlenmiyor, bir müslüman gibi ticaret yapmıyor, bir müslüman gibi muamelede bulunmuyor, kısacası bir müslüman gibi yaşamıyoruz. Ama bir müslüman gibi gömülmeyi bekliyoruz. Dahası ölümden sonrası için bir de müslüman gibi muamele görmeyi umuyoruz.

Oysa bakın Cenab-ı Hak ne buyurmakta:

“Allah ve Rasül’ü bir hüküm verdiğinde ne bir mümin erkeğe ne de bir mümin kadına tercih hakkı düşmez. Her kim Allah’a ve Rasülü’ne itaatsizlik ederse muazzam bir sapkınlıkla sapmış olur.”

Ey izzet ve şerefini İslam’a borçlu olan müslüman!

Hadi hep beraber kendi kendimizi sorgulayalım. Bizler müslüman değil miyiz, bizler müslüman olmayı tercih etmedik mi, bizler Allah’a teslim olmayı kabullenmedik mi, bizler İslam’ın ahkamına göre yaşamayı benimsemedik mi?

O halde ahlakımıza bakalım ne kadarı müslümanca, ticaretlerimize bakalım ne kadarı müslümanca, evliliklerimize bakalım ne kadarı müslümanca, miras taksimimize bakalım ne kadarı Müslümanca, kısacası cümle yaşantımıza bakalım ne kadarı Müslümanca?

Biz İslam’ı sadece namaz kıldım, zekat verdim, hacca da gittim, tamam dini mi zannediyoruz?

Gelin kitabımız Kur’an-ı Kerim’i şöylece bir gözden geçirelim.

Kur’an’ın en uzun ayetinin borç alıp verme ile alakalı olduğunu biliyor muydunuz? Tamı tamına bir sayfalık bir ayet.

Ya miras ahkamının asgari tüm detayıyla Kur’an’da ayrıntılı bir şekilde zikredildiğini farkında mıyız?

Evlenme ve boşanma hukukuna dair muhtelif yerlerde onlarca sayfayı bulan bilgiye ne demeli?

Ey onun adı anıldığında gözleri yaşaran Müslüman!

Bak o sevdiğin Peygamberin ne demekte. Analarımız babalarımız sana feda olsun ya Rasulallah, emret!

“İman etmiş olmazsınız, arzularınız getirdiğim şeye uymadıkça.”

Arzularımız feda olsun ya Rasulallah, kurban ettik hevalarımızı-arzularımızı senin yoluna, sen yeter ki emret. Lebbeyke ya Rasulallah, sen emret!

Yeniden başa dönelim. Bizler Türk vatandaşı olarak yalnızca cenaze ahkamını değil, hayatımızın tüm anlarını onun sahibi Allah’a ram kılmaya azmettik, buna and içtik. Ölüleri değil başta dirileri Kur’an’la efsunlamaya söz verdik.

لِّيُنذِرَ مَن كَانَ حَيًّا وَيَحِقَّ ٱلْقَوْلُ عَلَى ٱلْكَٰفِرِينَ(Yasin-70) 

Yazar: Muhammed OLĞAÇ