Kategori: Nakiller ve Yazılar (page 7)

Yahyâ b. Ebî Kesîr (ö. 129) dedi ki: Şu altı özellik kimde bulunursa, o kişi imanını kemale erdirmiş olur: 1- Allah’ın düşmanlarıyla göğüs göğüse kılıçla savaşmak, 2- Yaz sıcağında oruç tutmak, 3- Soğuk bir günde abdesti tam bir şekilde almak, 4- Bulutlu bir günde [namaz vaktini tam kestiremediğinde] namaza erken gitmek, 5- Doğru olduğunu bildiğin hâlde tartışma ve münakaşadan kaçınmak, 6- Musibete sabretmek. (Ebû Nuaym, Hilyetü’l-evliyâ ve tabakâtü’l-asfiyâ, 3/68.)

‏«حلية الأولياء وطبقات الأصفياء – ط السعادة» (3/ 68): «• حدثنا محمد بن معمر قال ثنا أبو شعيب الحراني قال…
Continue reading “Yahyâ b. Ebî Kesîr (ö. 129) dedi ki: Şu altı özellik kimde bulunursa, o kişi imanını kemale erdirmiş olur: 1- Allah’ın düşmanlarıyla göğüs göğüse kılıçla savaşmak, 2- Yaz sıcağında oruç tutmak, 3- Soğuk bir günde abdesti tam bir şekilde almak, 4- Bulutlu bir günde namaza erken gitmek, 5- Doğru olduğunu bildiğin hâlde tartışma ve münakaşadan kaçınmak, 6- Musibete sabretmek. (Ebû Nuaym, Hilyetü’l-evliyâ ve tabakâtü’l-asfiyâ, 3/68.)”…
Paylaş

Ebu-l Muzaffer es-Sem’âni (v. 489) dedi ki: „Marifet ehlinden birisi şöyle demiştir: ‘Akıl bize, ancak kulluğu yerine getirmemiz için verilmiştir, Rububiyet’i (keşfedip) anlamak için değil. Öyleyse her kim, kulluk için verilmiş olan şeyi, rububiyeti idrak etmekle oyalarsa,hem kulluğu kaçırmış, hem de rububiyeti idrak edememiş olur!” [Ebu-l Muzaffer es-Sem’ânî, el-İntisâru li-Ashâbi-l Hadîs, s. 79]

Continue reading “Ebu-l Muzaffer es-Sem’âni (v. 489) dedi ki: „Marifet ehlinden birisi şöyle demiştir: ‘Akıl bize, ancak kulluğu yerine getirmemiz için verilmiştir, Rububiyet’i (keşfedip) anlamak için değil. Öyleyse her kim, kulluk için verilmiş olan şeyi, rububiyeti idrak etmekle oyalarsa,hem kulluğu kaçırmış, hem de rububiyeti idrak edememiş olur!” ”…
Paylaş

Eğer şu hadisi okuduğunda gözüne ilk olarak müjdenin büyüklüğü değil de nuzul meselesi çarpıyorsa bu aklının ve kalbinin selametinin bozulduğuna ve zihninin kodlandığına işarettir.Şu hadisi sıfat mevzusuna indirgememiz bedbahtlığımızın işaretidir. Sahabe bu hadisin müjdesi üzere amel etti, ağızlarını tuttu. Biz ise tembellik edip anca kelama daldık.

“Rabbimiz tebareke ve teala her gecenin son üçte birinde dünya semasına iner ve “Dua eden yok mu kabul edeyim! İsteyen…
Continue reading “Eğer şu hadisi okuduğunda gözüne ilk olarak müjdenin büyüklüğü değil de nuzul meselesi çarpıyorsa bu aklının ve kalbinin selametinin bozulduğuna ve zihninin kodlandığına işarettir.Şu hadisi sıfat mevzusuna indirgememiz bedbahtlığımızın işaretidir. Sahabe bu hadisin müjdesi üzere amel etti, ağızlarını tuttu. Biz ise tembellik edip anca kelama daldık.”…
Paylaş

Nevevi telkinle alakalı zayıf da olsa hadis olduğu için istinas edilir derken Suyuti aslı olmadığı için alimlerin çoğu bidat demiştir diyor çok ilginç, normalde Nevevi hadisin sıhhatine Suyutiden daha fazla önem verir, Suyuti ise mütesahildir. Burda tam tersi olmuş

Continue reading “Nevevi telkinle alakalı zayıf da olsa hadis olduğu için istinas edilir derken Suyuti aslı olmadığı için alimlerin çoğu bidat demiştir diyor çok ilginç, normalde Nevevi hadisin sıhhatine Suyutiden daha fazla önem verir, Suyuti ise mütesahildir. Burda tam tersi olmuş”…
Paylaş

Ebu İmrân el-İsbehâni dedi ki: Ahmed bin Hanbel’i şöyle derken işittim: Kelâm (bid’at) sahibiyle oturmayın, velev ki sünneti savunsa bile! Çünkü onun işi hayra götürmez. El-İbanetu’l Kubra, 704

Continue reading “Ebu İmrân el-İsbehâni dedi ki: Ahmed bin Hanbel’i şöyle derken işittim: Kelâm (bid’at) sahibiyle oturmayın, velev ki sünneti savunsa bile! Çünkü onun işi hayra götürmez. El-İbanetu’l Kubra, 704”…
Paylaş